Bebek Bakımı, sağlığı ve isimleri

0

 Bebekler Hakkında Öğrenmek istediğiniz her şeyi bu linkimizden ve gerçek kişilerin yaşadığı tecrübelerinden faydalanarak sıkıntılarınızdan bir nebze olsun kurtulmanızı sağlayabilir. Bebeklerin doğumundan gelişimine kadar tüm evrelerini buradan takip edebilirsiniz.

Işıl bebek

Sitemizden Bebeğinize İsim araştırmasıda yapabilirsiniz.

En Gözde Kız Bebek İsimleri:

ADAL: Ün kazan – AĞÇA: Temiz, saf – ARZU: Herhangi bir şey için duyulan aşırı istek – AZRA: Üstünde hiç yürünmemiş kum; Yeni yetme kız – BENGİSU: Ölümsüzlük suyu – BEYZA: Çok beyaz, lekesiz – BUSE: Öpücük – IŞIL: Pırıltı, parlaklık, ışık, aydınlık – ITIR: Güzel koku; El ve yüze sürülen çiçek özü, esans – MÜGE: İnci çiçeği – RANA: İyi, güzel, yumuşak, hoş – RÜYA: Düş; Gerçekleşmesi imkansız durum, hayal; Gerçekleşmesi beklenen şey, umut- VİLDAN: Yeni doğmuş çocuk – YAPRAK: Bitkilerin çeşitli biçimdeki yeşil bölümü

En Gözde Erkek Bebek İsimleri: 

ALİ: Yüksek,büyük – ALPER: Yiğit er – AYGEN: Dost, gönüldeş – EGE: Yaşça büyük,ulu – ESER: Yapıt – UĞUR: Bazı olaylarda görülen ve insana iyilik geitridiğine inanılan belirti veya bazı nesnelerde varolduğuna inanlılan iyilik kaynağı – MURAT: Dilemek ,arzu etmek – TUNÇ: Bakır, çinko ve kalayın karışımından oluşan, pirince benzeyen koyu kızıl bir alaşım.

Bebeklerle İlgili Dikkat edilmesi gereken Püf Noktaları:

AY AY BEBEK GELİŞİMİ BEBEKLERDE BEYİN GELİŞİMİ BEBEK PSİKOLOJİK GELİŞİMİ BEBEĞİN KİLOSU YÜRÜME  İLK AYAKKABI TIRNAK KESİMİ BEBEĞİN DUYMASI BEBEĞİNİZLE İLETİŞİM BEBEĞİNİZİN DİŞLERİ BEBEĞİNİZİN ALT TEMİZLİĞİ BEBEĞİNİZİN GİYİMİ BEBEĞİNİZİN BANYOSU BEBEĞİNİZİN ARABA KOLTUK BEBEĞİNİZİN ODASI NASIL OLMALI? BEBEĞİNİZİN UYKUSU BEBEĞİNİZİN GELİŞİM GRAFİĞİ BEBEKLERDE AĞIZ BAKIMI BEBEKLERDE EMZİK KULLANIMI BEBEKLERDE İNEK SÜTÜ KULLANIMI VİTAMİN VE MİNERALLER BEBEKLER İÇİN NİNNİLER AŞI NEDİR? AŞILARIN YAN ETKİLERİ BEBEĞİNİZİN AŞI TAKVİMİ BOY KİLO CETVELİ.

Bebeklik döneminde uygulanan aşılar:

Verem (BCG) aşısı: Bebek iki ayını doldurduktan sonra yapılmalıdır. Bebeğe verem aşısın yapıldıktan sonra 3 gün banyo yaptırılmamalıdır. Verem aşısı ilk yapıldığında aşı yerinde hiçbir reaksiyon görülmez, ancak 6-8 hafta sonra aşı yerinde ufak bir kızarıklık ve sivilce benzeri bir şişlik saptanır. Bu daha sonra kaybolarak yerinde ufak bir iz bırakır. Yenidoğan döneminden sonra da 5 yıl arayla 20 yaşına kadar aşılama tekrarlanmalıdır

Karma aşı (DBT): Karma aşı difteri, boğmaca ve tetanoz aşılarını içerir. 2. 4. 6. aylarda, 18. ayda ve 4. yaşta kas içine yapılır. Bu yaştan sonra karma aşıdan boğmaca aşısı çıkarılır. 10 yaşında difteri, tetanoz olarak yapılır. 10 yaşından sonra yapılacaksa erişkin tip difteri aşısı kullanılmalıdır. Her 10 yılda bir tekrarlanmalıdır. Aşı yerinde kızarıklık, şişlik, küçük bir şişlik gelişebilir. Bir süre sonra geçer. Aşıya bağlı havale geçiren çocuklarda boğmaca aşısı yapılmaz.

Çocuk felci (polio) aşısı: Çocuk felci karma aşılarla aynı zamanda ağızdan damla şeklinde kullanılır. Canlı aşıdır. Bazı özel durumlarda ölü aşı tercih edilmelidir. Ağızdan verilen aşı kusulursa tekrarlanmalıdır. 

Kızamık, kızamıkçık, kabakulak aşıları: Ülkemizde  hala kızamık meydana getirdiği ölümler nedeniyle önemini koruduğundan rutin aşı programında kızamık aşısı 9. ayda yapılmaktadır. 15. ayda tekrar edilir. 15. aydaki tekrarın kızamık, kızamıkçık, kabakulak kombine aşısı şeklinde yapılması uygundur. Kızamıkçık özellikle hamilelikte geçirildiğinde bebekte sakatlıklara neden olabileceğinden, doğurma yaşına gelmiş her genç kızın bu kızamıkçık aşısı yapıldığından emin olunmalıdır. 11 yaşlarında kızamık, kızamıkçık, kabakulak kombine aşısının tekrarı gerekir.

Hepatit B aşısı: Ülkemizde hepatit B taşıyıcılığı %10 olarak bilinmektedir. Kan, kan ürünleri ve salgılarla bulaşabilir. Hepatit B ile enfekte kişide ileride siroz ve karaciğer yetersizliği gelişebilmektedir. Bu nedenle her yenidoğan doğumdan hemen sonra, 1. ayda ve 6. ayda olacak şekilde toplam 3 kez aşılanmalıdır. fakat özellikle annede hepatit B taşıyıcılığı tesbit edilmişse bebeğe doğar doğmaz aşı ile birlikte Hepatit B İmmunglobulini verilmelidir

Hepatit A aşısı: Hepatit A, oral yolla bulaşan bir enfeksiyon hastalığıdır. Hijyen kurallarının düzeltilmesi ile hepatit A geçirme olasılığı azalmaktadır. Hepatit A erişkin yaşlarda geçirildiğinde daha ağır seyretmektedir. Hepatit A aşısı bir yaşından sonra ve 6-12 ay arayla toplam iki doz yapılması önerilmektedir.

Dişlerin oluşumu ve gelişimi ne zaman oluyor?


Embriyolojik hayatta (anne karnında) ağız boşluğuna ait oluşum belirtileri 3. haftada görülmesine rağmen, dişlerin gelişimine ait ilk belirtiler 6.haftaya rastlamaktadır. 7.haftadan itibaren dişlerin tomurcukları hafta hafta belirmeye başlar. 

Süt dişleri nasıl tanınır?

  • Süt dişleri, çocuk altı aylıkken çıkmaya başlar ve 2.5 yaşında alt ve üst çenede 10’ardan (20) tane olarak tamamlanır.

  • Süt kesicileri ve süt kaninleri, kalıcı dişlere göre daha küçüktür. Süt azıları da kalıcı azılara göre daha küçük yapıdadır.

  • Çocuk büyüdükçe, süt dişlerinin kökleri altında yer alan kalıcı dişin kökü, sürme etkisiyle erimeye başlar; kök tamamen eriyip dişin yalnız kuronu kalınca da diş kendiliğinden düşer.

Hangi diş ne zaman çıkar?


İlk diş yaklaşık altı aylıkken çıkar. Akıl dişleri de 18-20 yaşında… Demek ki diş çıkarma süreci, insanın 20 yılını alır.

SIFIR YAŞ İLE BİRBUÇUK YAŞ ARASI ( 0-1.5 yaş)

Yeni doğan bebeğin çok önemli iki özelliğinden biri yaşayabilmek için tümüyle başkalarına bağımlı ve muhtaç olmasıdır. Ona bakan onu doyuran, koruyan biri olmazsa bebek ölür. Bu temel özellik çocuğun daha yaşamının ilk anından itibaren başka insanlarla ( anne veya anne yerini tutan bir başka kişi v.b ) bir sosyal ilişki içinde olduğunu göstermektedir.

Yeni doğan bebeğin diğer önemli özelliği tümüyle kendi gereksinimlerini gidermeye yönelik olmasıdır. Bu özelliğine egosantrik de diyebiliriz. Ancak burada söz konusu olan bencillik bilinçli olarak kendi gereksinimlerini en ön planda tutmak değildir.

Bebek ilk ilişkisini bu çerçeve içinde annesi ya da annelik görevini yapan kişi ile kurar. Çocuğun bu ilişki içinde iki temel gereksinimi vardır: fiziksel bakım ( doyurma ve korunma ) ve sosyal bakım ( sevgi ve duygusal yakınlık ). Bu iki temel gereksinimin nasıl ve ne ölçüde yerine getirildiğini bilirsek çocuğun ilerdeki kişiliğinin temeli hakkında çok şey öğrenmiş oluruz. Önce fiziksel bakımı ele alalım. Olumlu bir anne çocuk ilişkisinde çocuk zamanla annesini ve ona doyum veren, onu koruyan, rahat ettiren bir kişiyi bir ödül kaynağı olarak beller, ona değer verir. Anne yokken arar, görünce sevinir, ona bağlılık duyar ve bağlanır. Bebeğin kısa süre de olsa annenin gözden uzaklaşmasına dayanabilmesi bebeğin öz benliğine de varlığı artık kesinlik kazanmış bir anne tasarımının bulunduğunu gösterir. Anne bir süre gözden uzaklaşmış olabilir, fakat az sonra gelecektir, çünkü gözden şu anda silinmesi tümden yok olması değildir. Demek ki düzenli alma verme ilişkisi bebeğin zihninde annenin sürekliliğini sağlar. Anne çocuğa karşı tutarlı ve olumlu ise çocukta genel olarak yaşamda doyum bulacağına ilişkin bir temel güven duygusu oluşmaya başlar. Ama anne tutarsız, olumsuz ya da kaygılı ise çocuk bu temel güveni oluşturmakta zorluk çeker.

Fiziksel bakım eksiksiz de olsa temel güveni oluşturmada tek başına yeterli değil. Sevgi ve duygusal yakınlık görmeyen çocuğun kişiliği bu durumdan olumsuz etkilenir. Hatta bakım evlerinde yaşayan çocuklar üzerinde yapılan araştırmalar yeterli fiziksel bakım gören ama sevilip okşanmayan, konuşulmayan çocukların önce çevreden ilgi aradıkları, fakat zamanla adeta yaşama küsüp çevreyle ilişkilerini kestiklerini ortaya koymuşturlar. Oysa sevgi ve duygusal yakınlık gören çocuk insanlarla ilişki kurmayı tatmin edici bir olay olarak görür. Annesinin ona değer vermesi onda değerli olduğu kanısını uyandırır. Genellikle insanlarca sevileceğine, sevilmeye değer bir insan olduğuna ilişkin temel güven oluşturur. İşte, anne çocuk ilişkisindeki bu süreklilik, tutarlılık ve aynılık çocukta “Temel güven duygusunun” özünü oluşturur.

Bununla birlikte bütün yaşlarda yaklaşmakta olan tehlikeyi veya rahatsızlığı sezmek için dürüst ve dürüst olmayan insanlar arasında ayrım yapmak için biraz güvenmemede gereklidir. Ama eğer güvenmeme güvenmeden az olursa çocuk ya da gelişmiş insan hayal kırıklığına uğrayabilir, şüpheci ve kendine güvenden yoksun olabilir

         Kişilik gelişimini etkileyen diğer bir faktör ise duygusal gelişimdir.Duygusal gelişim sağlıklı bir insan gelişimini inceleyebilme açısında önemli olduğu kadar, duygusal temelde sorunları olan çocukların bu sorunlarının anlaşılması ve tedavisi açısından da araştırılması gereken bir konudur.Duygusal gelişimin parçası olan korkuya şöyle bir bakalım. Bu dönemde ses korku yaratan uyarıcılar arasında birinci sırada gelir. Altıncı ayda veya daha ileri aylarda bebeklerin yaşındaki ilerlemeye bağlı olarak bebeklerde uçurum görüntüsüne karşı korku tepkileri artmıştır.Diğer bir korku türü ise bebeklerin yabancılara karşı gösterdikleri korku tepkileridir.7. ve 8. aylarda yabancılara karşı hissettikleri korku duyguları birinci yaşın sonuna doğru yoğunluk ve sıklık gösterir.

 

 

 

Bebeklik çağında öfke ve saldırganlık tepkisi çocuğun bir kimse ya da olay tarafından engellenmesinden doğar. Bu engeller en belirgin şekilde şu alanlarda ortaya çıkar; yemek yeme, temizlik, tuvalet eğitimi, uyku, oyundan alı konma. Bu tür engellere karşı bebeğin ilk tepkisi, hedefi belli olmayan bir ağlama ve çırpınmadır. Giderek çevresinin ödüllendirdiği yönde davranışını belirler, bağırma, tepinme, inatla nefes tutup çevresini korkutma gibi yöntemler bulur.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.