Büyüdüm anne
Hayat! Belki bir ölünün parmak uçlarında dans etmek. Yorulmadan,
bıkmadan, severek Ayaklarımız çıplak ve etrafımızda uçuşan bir
eteklik. Kulağımızda o nereden geldiği ve nereye gittiği bilinmeyen rüzgar
uğultusu. Bulunduğumuz yer ise ya deniz kenarı ya da toplama kampı
Ne fark eder?
Uzaktan gelen ninni sesi, içimize usul usul işleyen ana hasreti, ana
kucağı, ana sıcaklığı Boğazımızda ise koca bir düğüm. Ve zamanı kanatan
bir haykırış, Çanlar benim için çalıyor anne! Benim için
Koca bir sessizlik
Minik yavrun büyüdü anne. Büyüyemez sanmıştın. Gel gör ki artık elleri
kocaman kocaman. Düşlerini gömdü onlarla tek tek kara toprağa. Bir
mezar taşı bile koymadan Kefensiz, törensiz, duasız Ardına bile bakmadan
koca koca adımlarla uzaklaştı o diyardan
Yapayalnız!
Eli yüreğinde! Eli kanlı, gözleri kara, kara yollarda Bildik bir ninni
dudağında. Bir de sebepli sebepsiz bir kahkaha. Minik yavrun çok
yoruldu anne! Çok korktu! Düşe kalka geldi bu uçurumun kenarına. Elinde bir
papatya
Belki en büyük delilik bu! Belki de hayatın küfrüdür bana Sebebini
sorma! Bilemem Ne oyuncak bebeğim ne salıncağım Ne elma şekerim ne de
kırmızı tokam. Bilemez onlar da Ağlarlar yalnızca! Elleri titrek,
dilleri suskun
Neden, diye hiç sorma
Büyüdüm anne! Masalların dilinin sustuğunu görerek, gerçek oyunlara
girerek, toprağımın çatlamasını izleyerek, yağmuru bereket bilerek,
alnımda emeğim titreyerek
Büyüdüm anne! Yağmurun altında toprağa yaşamı çizmeye çalışarak. Ve de
çizemeyerek Eli yüzü çamura bulanarak, pislenerek Üzerimi kirlettiğim
için bana kızmanı bekleyerek. Ümit ederek, özleyerek Eve gotürmen için
bas bas bağırarak. Reçelli ekmek yap, diyerek
Büyüdüm
Elbisem üzerime dar geldiği için insanlar arasına çıkamayarak,
ayakkabılarım sıktığı için hep topallayarak, korktuğum için düşlerimi
saklayarak, düşünmeyi yasak ettikleri için beynimi aldırarak, yalan konuşmamı
istedikleri için dilimi kopararak… Kendilerinin ki kurtlandığından ona
sahip olanları istemedikleri için yüreğimi ellerimle sökerek Kana
bulayarak
Ve hiç ağlamayarak!
Evet, onların nazarında büyüdüm anne! Kocaman oldum
Oysa senin gözünde hep çocuk kaldım. Ha ağladı ha ağlayacak. Elinde
oyuncak bebeği… Terleyip hasta olması muhtemel Çamurdan pasta yapıp bir
de onu yemeye çalışan. Sürekli eteğini çekiştiren, başını ağrıtan…
Ben büyümedim ki anne!
O yüzdendir korkusuzca bir ölünün soğuk parmak uçlarında dans etmem.
Ayaklarım çıplak, umarsızca eteğimi bir oradan bir oraya savurmam. Bağıra
çağıra şarkı söylemem. Yorulmamam, bıkmamam Umut etmem!
Ve ölümü dahi seviyor olmam
Varsın bana deli desinler. Varsın gülüp geçsinler. Varsın onların
yanında hep hafif kalayım Bir tek senin gözlerinde o ışığı göreyim yeter!
Kollarında o sıcaklığı duyayım…
Yaşayıp yaşatmak duruken, hem ölmüş katil olmuşuz !!!