HANGİ SEVGİLİYE YAZILDI BUNLAR ?…

1

Bazen, şiirlerimi kendilerince beğenen ve güzel bulan dostlarım soruyor; böylesine güzel şiirleri nasıl yazabiliyorsunuz diye. Ya da yorumluyorlar kendilerince ve diyorlar ki; ateş olmayan yerden duman çıkmaz…  Bu dizeler yaşanmadan yazılamaz… Ya da soruyorlar; hangi sevgiliye yazıldı bunlar?… Yok desem inanmıyorlarJ

 

Güzel ve etkili söylemde tüm marifet, zihnin perdesine ilham verici canlı resimler yansıtabilmektedir. Zihin resimlerle işler. Resimler hislerine etki eder ve hislerin de sözcük hazinenin zenginliğine göre ifadelere dönüşür… Bu ifadeler, ustasının sanatına göre, bazen yeni bir resim, bazen bir düz yazı, bazen de bir şiir formunda hayat bulur.  

 

Hayal etmek ve hayalleri canlandırmak, iç dünyamızı zenginleştirir, renklendirir ve güzelleştirir. Buna canlandırmanın büyüsü diyebiliriz.

 

Doğru uyarmayı becerebilirseniz zihin, hayalinizde sayısız resimler canlandırır. Bunların içinden beğendiğinizi ve keyif aldığınızı öne çıkarır, beğenmediklerinizi arka sıralara atar ya da silerseniz, öne çıkardığınız resim daha da belirginleşir, netleşir ve onu daha iyi tanımlamanıza elverişli hale gelir.

 

Şimdi seni hayal ediyorum; efsunlu bir göl kenarında… Gölgeli bir vadide uçuşan beyaz, mavi, sarı, kırmızı rengarenk kelebeklere, yükseklerde uçan kartallara ve şahinlere bakarak… Gitmiştin ya bir veda bile etmeden… Güle güle diyememiştim sana… Uzanıp dokunamamıştım… Şimdi içimden bir ağıt kopuyor; yüreğimin gizli, kapalı kalmış bölmelerine dökülen kezzaplar gibi yakarak… Gönül ayrılık derdiyle yanmaya başlayınca, gözlerim de seni aramaya başladı; karanlık kuyuların diplerine tutulan bir ışık gibi…  

Biliyor musun?…

 

Bazen bir umudun peşinde koşarken doludizgin

Bazen de umutsuzluğa takılıp tökezliyorum…

Öyle ki artık seraplar bile avuntu oldu bana

Serabının bile müptelası oldum göremezsem özlüyorum…

 

Bir bilsen; öyle çatışmalar yaşanıyor ki içimde;

Tavan oluyor adeta bütün diplerim…

Ara sıra sevincim biraz üste çıksa da

Daha çok galip geliyor hiç bitmeyen kederim…

 

Ben hem sensizlikten çaresiz

Hem de çaresizlikten sensizim…

Aşk mabedinde musallaya konmuşum

Ayrılık suyuyla yıkanmışım ama kefensizim…

 

Ağlıyorum tenhalarda gizlice

Hayaline ve hatıralarına sarılarak…

Ve her an sesleniyorum sessizce;

“SENİ SEVİYORUM ” diye bağırarak…

 

Bir zamanlar nefes nefese yakındık…

Şimdi neden açıldı kafdağı kadar aramız…

Hani tadımlık değil, doyumluktu sevgimiz

Hani hiç bitmeyecekti; ömürlüktü aşkımız…

 

Sevgi yağmurlarında ıslanmak istiyorum

Sırılsıklam et beni nisan yağmurlarına inat…

Önce dudaklarınla ıslat çatlayan dudaklarımı

Sonra da üşümeyeyim diye göğsündeki ateşlere at…

 

Ne çabuk havlu attın sen bu sevda yolunda

Yoksa yoruldu mu yüreğin sevmekten?…

Ben usanmadan, yorulmadan seveceğim

Ve vazgeçmeyeceğim seni beklemekten…

 

Senin sıcak sevgin olmasa üşürüm…

Olamam; ben asla sensiz olamam…  

Ne olur artık gel…  gel sarıl bana

Her şeye dayanırım da sensizliğe dayanamam…

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.