Hayatımız boyunca hep sorarlar.

Küçükken;
-Anneni mi daha çok seviyorsun yoksa babanı mı ?
”İkisini de seviyorum cevabını da beğenmezler.
Biraz daha büyüdüğümüzde;
-Okul nasıl gidiyor ?
”Kör topal gidiyor işte sana ne !” diyemediğimizden ”iyi” deriz…
Okul hayatımız boyunca;
-Büyüyünce ne olacaksın ?
”Hepiniz çok güzel şekillenip bir şeyler olduğunuzdan dünya bu halde ben HİÇ olacağım…” demeyi akıl edemediğimizden ya doktor oluruz ya da öğretmen.
Yaş yirmiyi geçtikten sonra;
-Eee evlilik ne zaman ?
İşte can alıcı soru budur sanki herkes evlenmek ve üremek zorundaymış gibi.
Evlenirsin bununla da yetinmezler !
-Çocuk düşünmüyor musunuz?
Bu soru,mütemadiyen evlendikten 1 sene sonra gördüğünüz her iki kişiden biri tarafından tekrarlanır.
Çocuk yaparsın kızın olsa erkek düşünüyor musun ?derler.
Erkek olsa kızı sorarlar.
Ölsek soruları bitmez,bu sefer de;
-Cennete mi yoksa cehenneme mi gidiyorsun ?derler !
Hayatımız boyunca beğenmez sürekli sorar ve sorgularlar…