Nefret

0

Bir çığlık ürkütüyor,
Ala şafağını gecenin…
Ve o ses ki parçalıyor tüm dengeleri…
Çözümü olmayan şu bilmecenin,
Gizleriyle dönüyor dünya yörüngeleri…

Kızıl kan içiyor toprak,
Ve gök nefret kusuyor…
Dalgalar köpürüyor maviler boyu,
Gece kuşları ve yarasalar,
Mırıldıyor bilindik ninnileri,
Ve kurşun saçıyor güneş,
Alev alev yanıyor dünya,
Bir uçtan bir uca kara bulutlar,
Öldüresiye yağıyor…
Kötü eller tutmuş dünyayı,
Çevirdikçe çeviriyor,
Dönüyoruz hep birlikte,
Kara ellere yenik düşüyor umudumuz…
Umut dağlar ardında,
Yarına kalmış bir aşk öyküsü,
Ve yaşamak korkusu,
En acısı yapılan işkencelerin…
Bebekler doğuyor avuçlarında,
Masum bakışlarında bir dünya,
Çakmak gözlü bebekler kadar değiliz…
İnsanlar yaşıyor tutsaklığını,
Diz çöktürülüp,
Ve bağlanıp ellerinden,
Üstelik arkasından vurulan insanların,
Tenhalarda ölümleri bile,
Üstüne kalıyor masum akşamların…
Mermi nefret doğuruyor,
Ve bombalar öç üstüne öç…
Nefret boğuk sesiyle kıtalar dolaşıyor,
Ve çınlıyor kulakları delercesine…

Bir çığlık ürkütüyor,
Ala şafağını gecenin…
Ve o ses ki parçalıyor tüm dengeleri…
Çözümü olmayan şu bilmecenin,
Gizleriyle dönüyor dünya yörüngeleri…

Abdullah Coşkun

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.