Notasız Düş

0
Umutlar var ve hırçın: Sonra kırmızı şarap tadında seni düşünmek. Her yudumda kaçmak özgürlüğe. Hani kurak bir dereye sel akın eder ya hani kel bir tepede ansızın açıverir ya çimenler yem yeşil. Ben sevdamı yazarım aylardır, yazarım da bir türlü durak bilmez kalemim. “SEVGİLİ! ” sen ki en bahtsız yaşımda elimden tutup beni mutluluk limanına götüren kadın! Sen ki gözlerimde ki matlığı söküp alıp ışıltılı bir yaşam veren hürriyet; Sen ki … Zaten seni tarif etmeyi başarabildiğim gün cennetten bir mekan tutacağım kendime.
Küçükken söylediğimiz bir şarkı vardı hatırlar mısın? Bir kuş soğuktan donarak bir cama konuyor sonrada çocuk onu içeri alıyor. Sıcaklığın etkisiyle kuş canlanıyor kanat çırpmaya başlıyor.Bende o kuş misali sevgisizlikten yalnızlıktan insanların kalleşliklerinden çekinip donmuş bir haldeyken senin gözlerine kondum. Ve sen bana öyle baktın ki, öyle sevgiyle sardı ki bakışların beni; yeniden hayat buldum, canlandım. Şimdi senin varlığının bilinciyle yaşıyorum. Yanımda olduğunu ve hep olacağını bildiğim için ne olursa olsun YAŞAMAK tan zevk alıyor ve hayata güvenle, umutla istikrarla bakıyorum.
“seni seviyorum” demenin verdiği o büyük, o kutsal, o nurlu sevinç yok mu! işte o sevinci her an yaşamak için, o saadeti her lahza tatmak için ve her nefeste tüm benliğime SEN’ i katmak için …. HOŞGELDİN! ….
Arzularım ilk günkü gibi taze, bakışlarım ilk an olduğu gibi heyecanlı. Seni yeni doğmuş bir bebeğin anaya hasreti gibi taşıyorum bağrımda. Ve sen şimdi yanımda olmasan da; HAYALİN BAŞUCUMDA …
Şimdi yeniden soğuyacakmış mevsim, yeniden kar yağacakmış başkentin caddelerine. Bana ne! ben senli hayalin doruk noktasında senli bir mutluluğun en şahikasında: Barış türkülerimi hiç usanmadan okuyup ve hiç yorulmadan senli yarınlara koşarak … Şimdi yasla başını omzuma; yangın yeri gibi gözlerin: Daya gözlerini gözlerime bak:
Ben seni yazıyorum; seni yaşıyorum; seni anıyorum:
başkentin orta yerinde bedenim; oysa ruhum şimdi senin yanında Sen olana dek boş bir beden bu, milyonlarca yıldız başımda
Kusura kalma sevgili! beklide haddime değil ölesiye sevmek seni
Sen öyle özelsin ki …Ve şimdi dünyanın bütün yıldızları Ankara’nın göklerine dolacak senin nurundan bir dirhemde olsa ışık almak için; çünkü sen öyle güzelsin ki…
Şimdi ben şarkıda ki kuş olup pencerene konmak isterdim bir daha. Ve ben şimdi kollarına sarılmak, başucunda kalmak isterdim. Ve ben seni yaşamak için bir ömür boyu milyonlarca umut verdim..
“SEVGİLİ! ” Bir fısıltı olup kulağına doğru geliyorum. Yüreğine yerleşeceğim, ve adını yazacak bütün tarihler ve ben bir ömür değil bin ömrüm olsa yine seni seveceğim.
Sevgiyle kal …
Unutma! her lahza SEN diye çarpan bir kalp var, her nefeste seni düşleyen bir yürek var. Sana; BEN varım. …
Ve ben ki bu sevgiyle çok bahtiyarım.

Mustafa Çelebi ÇETİNKAYA

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.