Sensizlik Alemi

0

Sözlerim terliyor dudaklarına bakarken , görmüyor musun? Ya konuşurken sesimin şarap koktuğunu duymuyor musun?
Nasıl duyasın ki yalnızlığının kaçtığı o rüzgarlarda? O rüzgarlar ki seni kör eden, benden eden.

Anlamıyor musun?
Yatağım bile hala terlerinle şenli, dudaklarımsa kavrulmuş tuz ile.Bir şarap var tükenen birde geceler.Bir sen yoksun var olan.

Bilmiyor musun?

Biliyorum ki bilmiyorsun bunca zamandır bildiklerini sandığım bilmen gerekenleri ve bilmiyorum bilmemen gerekenlerin edepsizliğini.Korkuyorum…

Çünkü sen şarapsız gecelerimin habersiz mezesisin kelimeler soframızda.Bende bir kelimeyim o masada.Terlerinle karışan terim ise sızmış aşkından,kalkamaz gittiğinden beri yataktan.Bu masumiyete ihanet olmaz mı şimdi bilmemen gerekenleri bilmen?

Neyse !

Fonda çalar sesin,duymazsın şarap kokan o nefesimi.Bir kelime çıkarda kadeh kaldırır şerefine ve bir parça daha var olursun ruhumuzda.Ruhsuz kelimelerse sızar kalır şehvetinle.Saatler desen dakikalar arasında kaçamak demlenir bu masada da kelimeler yetmez gambazlamaya.

Sen gittiğin rüzgarlarda yalnızlığınla sevişirsin, ben kelimelerle.Geceler izler bizide ışıldar yıldız gözleri, gülümser ay dudakları.An gelir kalkar kadehler geceye ve kendi şerefine içer kelimeler.Gökyüzü başlar ağlamaya, kadehlerimize dolmak istercesine.O bile gelir masamıza, yalnızlığını paylaşmak için kelimelerle de bir sen gelmezsin.

Saatler sünger gibi içer geceyi de,kelimeler sızmak nedir bilmez dizlerinde.Sesin bile dayanamaz bize, başı dönerde kaçar gider sana.Şarkıların susarda kelimeler susmaz sana.Bir bağartı kopartır gece gözyaşları arasından.Duymazsın! Kelimeler ise hoplar yerinden.Şu gecede pek delikanlı derim.Öfkesiyle aşkı aynı şiddetle patlar kalplerimizde de dayanamaz ağlarız onunla.Terin bile karışmaz gözyaşlarımızın tuzuyla da gökyüzü karışır gözyaşlarımıza.Sen değil.

Gece tükenir ağlamaktan ve gürlemekten.Yorgun düşer yokluğunun şarap buruğu vurdumduymazlığından.Gelmeyişinden kelimeler bile bir bir çekilir ruhumdaki yataklarına.Kalır üç beş kelime masada.
Ben,biz ve aşk…Sen ise hiç olmadı zaten.

Tüm geçen gece gelen gelirdi de sen gelmezdin her gece.Bizler sarhoş olup yaşarken her gece sen yalnızlığınla sevişip durursun başka kollarda.Gelmezsin…Şafak sökerde güneş gelir merakla geceden kalma kelimelerin masasına.Der ki ben tanrı misafiriyim edasıyla;

“Günaydınlar mı desem?”

Kalkar kafalar masanın geceden kalma ayyaş bakışlarından.Gülümser de güneşe deriz;

“Gel .sende gel…Gelenler bizden.” diye.

Oysa pek sevmez güneş bu alemi.Tek derdi ışıldamaktır senin gibi.Bu masayı temizlemek değil.Utanır bizi bu halde görmektende kızarır, zorla gülümseyip arkasına bakmadan kapıyı çekip gider.Biz ve aşkta kalkar masadan.Adını esneyerek uzanırlar ruhumdaki yataklarına.Bir ben kalırım masada, birde masa kalır sensizliğinde.Ve bir sensizlik alemi daha biter sabah olduğunda.Kalkarım masadan da bakarım güneşin ardından.Dayanamaz fısıldarım gerçeği sana.Sana ve güneşe;

“Gelenler benden de,gidenler senden…” diye…

ERCAN GOCMEN

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.