Sustum…

0

yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,kulağına okunacak biri olsaydı eğer

 

Özür dilerim bu kadar yorgun olduğum için!

Kendimle amansız bir savaşın hemen sonrasında, tam da ödülerini

sayıyordum

içimin…

Aklım takıldı!

Bir şey diyeceğim!

Yok, yok demeyeceğim!

Vazgeçeceğim!

Aslında başka bir şeydi söylemek istediğim.

Yazdım, sildim… Yazdım, sildim…

Seni düşünüyorum ne yalan söyleyeyim. Ama sorsan söylemem! Sen anla! Hisset ya da!

Yormak istemiyorum artık hiç

kimseyi. Yorgunum zira! Yeniden kurasım yok hiç, aşka dair cümleler. Kelimeleri yan yana

getiresim yok bir de,

kendimi anlatmak için.

Sen anla!

Konuşmak istemiyorum kısaca. Konuşacak ne var ki? Benim sana gelene kadar ne yaptığım mı,

senin bana

gelene kadar ne yaşadığın mı?

Saçma!

Ne geçmişe aidim artık ne de geleceğe ve kaçırmak istemiyorum şu anı da, olmuşların,

bitmişlerin, gelmişlerin,

geçmişlerin laf kalabalığında… Olacakların, biteceklerin ve geleceklerin kurgusunda ya da.

Ama şimdi burada, seni düşünüyorum ne yalan söyleyeyim. Ama sorsan söylemem! Sen anla!

Hisset ya da!

Biliyorum, her ikisini de yapabilirsin!

Ne şu andan öncesi ne şu andan sonrası… Dedim ya; bir tek şu anın ciddiyetindeyim.

Hayallerim yok sana uzun uzun anlatabileceğim ama çok istersen kurarım tabi senin için ve illâ

merak ediyorsan

hatırlarım elbet canımın yanmışlığını da zira unutmuş değilim.

Ruhumda dikiş izlerim…

Yeni bir alfabe arıyorum konuşabilmek için! Hiç söylenmemiş sözler duymaya ihtiyacım var ve

belki yeniden

cümleler kurmaya… Yetmiyor artık bildiklerim.

Şimdilik, baş edilir gibi değil içime çekilmişliğim.

Sözlerini duyuyorum; düşüncemi zorlayan, aklımı sana uçuran. Her anlamaya çalıştığımda

merak edilen

oluyorsun. Anlamak istemiyorum merak etmekten korktuğum için!

Yoksa buradayım yani, yörüngendeyim.

Masallar tadındayım… Zehirli elma hevesindeyim! Bul beni! Lakin ne soru istiyor canım ne

cevap. Ne bir

beklentim var ne de bir söz verebilirim.

Bulursan, sadece bulduğuna sevineceğim!

Ve eğer geleceksen, seni burada bekleyeceğim.

Ama ben sana, gün dünü unutmadıkça ve beyaz sayfalar gibi olmadıkça ruhum

, gelmeyeceğim…

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.