Yağmur

1

Son vapur da ayrıldı limandan Son tren içimi çizip geçti Bir bir ışıkları söndü odaların Kapılar gözlerini uykulara kapattı Yarim… Yağmur yüreklim… Uyuyor musun? Böyle başlıyor şiir. Kim bilir kaç yürekte yağmur olur. Ama senin yüreğinde vardı. Suskunluğunun ardında bir prens gizliydi. Suskun bir Prens… Bilirdim aslında yüreğindeki dalgaları. Susan diline inat yüreğinin haykırdığını. Ama göremezdim. Bilirdim de göremezdim. Erzurum’da kar vardı o zamanlar. Senin yüreğindeki sevgi sahiplenirdi yarini. Yarin senin yüreğindi. Neydi seni bu denli sevdanın sürgününe yollayan? O sevda nasıldı ki her an her dakika hissettirirdi varlığını. Şairlerin betimlerindeki sevgiydi senin sevgiden dem vuruşun. Bir şair gibi severdin. Dokunmaya kıyamaz, sevmeye doyamazdın. Yorardı sevgin hatırlıyorum. Her an her saniye sevgiyle yoğururdun yarini. Anlamazdı yarin. Bilmezdi böyle sevmelerdir sevmek. Ve sevilmek böylesine yorucudur. Yarinin çocuk yüreği görmezdi senin sevgini. Kıskançlığın zehirli çiçekleri açardı da sen yine de devam ederdin sevmeye. Dinlemezdi,anlamazdı… O inadına yolundan gider, sen inadına severdin. O Yaramaz Yarini sevginle yola gelir zannederdin. Gelmezdi,gelmedi… Hayat savurdu seni de onu da bilinmezlere. Yürekler başka başka attı. Yarin çok sonra anladı sendeki sevginin özlendiğini bazen. O hızlı ve kesik cümlelerin yokluğunu. Açılmayan telefona savrulan öfkeli sözcükleri. En ulaşılmazlıkta akıtılan gözyaşlarını. Demek ki böyle bir şeydi sevmek. Özlemekti, aramaktı, kıskanmaktı ve en önemlisi merak etmekti. Seni böyle sevmedi yaramaz yarin. Sevdi aslında ama geç anladı kendi yüreğindeki sevgiyi ve senin yüreğinde yağan yağmurları. Sana bir güneş veremedi belki ama her an iyi dileklerini gönderdi ardından. Sanma ki kızmıyor hala sana. Onu gönderişine. Ona inançsızlığına. Ama yine de seni her andığında yüzünde gülümseme oluyor. Bir güneş doğuyor içinde. Yağan her yağmur damlasında bir zamanlar göremediği yüreğini görüyor…

meçhul

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.