Aşk acısına reçeteler

Terk edilmenin dayanılmaz ağırlığı karşısında çekilen acılar, artık bilimin de araştırma konusu. Çocukluk korkuları ve beyin yapısı, bazı insanları, daha fazla ‘kara sevdalı’ ediyor. Uzmanların aşk acısı çekenleri ayağa kaldıracak tavsiyeleri var

Genç kadın, alışveriş merkezinde rastladığı arkadaşının söylediklerini birkaç saniye sonra idrak ettiğinde kulakları uğuldamaya başladı. “Çok üzüldüm, ayrılmanıza” diyordu arkadaşı, “hele Ahmet’in evlendiğini duyunca çok da şaşırdım.” Önce yanlış duyduğunu sandı. Sonra alışveriş merkezinin tavanı üstüne inmiş gibi oldu. Ahmet, genç kadının yedi yıldır birlikte olduğu adam… Zaman zaman tartışmalar olsa da herkes onları çift olarak biliyordu. Doğru, son zamanlarda kavgalar sıklaşmıştı. Hatta, bazen günlerce süren küsmeler de oluyordu ama bu!.. Bu çok fazlaydı. Bu, öyle bir acıydı ki, ancak ölüm çare olabilirdi. Belki bir daha hiç acı hissetmemek o zaman mümkün olabilirdi.Arabasına bindi. Tarlabaşı’ndan aşağı inerken, arabayı ilk dönemeçte hızla duvara doğru sürmeyi düşündü. Tıpkı ‘Duvara Karşı’ filminin kahramanı Cahit Tomruk gibi… Bu acıyı ancak daha büyük bir acı ya da ölüm yok edebilirdi. Neyse ki öyle yapmadı. Yurtdışına gitmeye karar verdi; ‘içimdeki zehir’ olarak tanımladığı acının bir kısmını orada yitirdi ama geriye kalanlar hâlâ içinde bir yerlerde dolaşıp duruyor. “Ölseydi mezarına gider ağlardım, bittiğini bilirdim ama bu öyle değildi ki” diyor.