AŞK NASIL BİR ŞEYMİŞ BİR KADININ AĞZINDAN DİNLEYELİM:
Gel gör ki iki yıl nişanlılık ve beş yıl evlilikten sonra
İş ilişkiye gelince oldukça içli hattâ aşırı hassas bir kadınım.
Sonunda kararımı ona da açıkladım: boşanmak istiyordum.
Şaşkınlıktan gözleri açılarak ‘niye?’ diye sordu.
‘Gerçekten belli bir sebebi yok’ dedim ‘sadece yoruldum.’
Bütün gece ağzını bıçak açmadı.
Sonunda sordu: ‘seni caydırmak için ne yapabilirim?’
Demek ki söyledikleri doğruydu: insanların mizacı asla değiştirilemiyordu.
‘İşte mesele tam da bu’ dedim. ‘Sorunun cevabını kendin bulup kalbimi ikna
‘Diyelim dağın tepesinde bir uçurum
Yüzümü dikkatle inceledi ve
Bu cevapla son ümidim de yok olmuştu.
Ertesi sabah uyandığımda evde yoktu.
‘Sevgilim’ diye başlıyordu’O çiçeği senin için koparmazdım’
‘Çünkü her zaman yaptığın gibi bilgisayarın altını üstüne getirip
‘Anahtarları her zaman evde unuttuğunu bildiğimden senden
!
‘Arabayı kullanmayı çok sevdiğin halde şehirde hep yolu
‘ın her ayki ziyaretinde sebep olduğu
‘Evde oturmayı sevdiğinden içe kapanıklığını dağıtmak can sıkıntın
!
‘Sabahtan akşama kadar
‘Ama seni benden daha fazla seven biri varsa evet o uçuruma gidip
Baktım mektuptaki yazının mürekkepleri yer yer dağılıyordu.
Göz yaşlarım mektuba düşüyordu.
‘Mektubu okuduysan ve kalbin ikna olduysa lüften kapıyı aç canım.
Koşarak kapıyı açtım. Endişeli bir yüzle ve
Artık çok iyi biliyordum: beni ondan daha çok kimse sevemezdi.
Bu gerçek aşktı.
İlk yıllardaki heyecanlar içinde görmeye alıştığımız aşkın seneler sonra
Oysa aşk hep vardır. Belki artık heyecansız belki artık romantik değil…
Çiçekler ve romantik dakikalar ilişkinin başlaması için elbette gereklidir.
Hayat tam da böyle bir şeydir…”