Yalnızlık insanı hasta eder mi?

Bunun Cevabı Evet.

Yalnızlık, sosyal ve toplumsal bağların eksikliği; iltihaplanma, astım hatta daha yüksek ölüm oranlarıyla bağlantılı. Bu nedenle, yalnız olduğunuzu fark etmek ve diğer insanlarla daha derinden iletişim kurmak için adımlar atmak önemlidir.

Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoterapist Mehmet Başkak, yalnızlık ve yalnızlıkla başa çıkma yöntemleri hakkında şu bilgileri verdi:

ÇOK YALNIZ OLUP OLMADIĞIMI NASIL BİLEBİLİRİM?
“İki farklı yalnızlık türü vardır. İlki sosyal izolasyondur. Birlikte zaman geçireceğin ailen, arkadaşların ya da herhangi biri olmadan saatlerce yalnız başınıza zaman geçirebilirsin.
İkinci tip yalnızlık ise yalnız hissetmektir. Başkaları tarafından önemsenmediğini ya da ihtiyaçlarının önemsenmediğini hissettiğinde kalabalık bir odanın içerisinde bile yalnız hissedebilirsin. Arkadaşların, iş arkadaşların veya ailen olabilir, ancak duygusal veya pratik destek için kendilerine güvenebileceğini hissetmezsin. Bu ikisi her zaman çakışmaz. Yalnız yaşadığın halde yalnız hissetmeyebilirsin çünkü seni eğlendirecek birçok sosyal aktivite yapıyorsunuzdur. Veya evli olduğunuz halde bile kendinizi yalnız hissedebilirsiniz çünkü eşiniz ve siz ayrı dünyalarda yaşıyorsunuzdur.

YALNIZLIĞIN NEDENLERİ NELERDİR?
En başta modern yaşamın insanı bireysel sınırlara hapsetmesi en ciddi sebep… Birey yüceltildikçe insanlarla aramıza görünmez duvarlar örüyoruz, yaşadığımız çağın en ciddi sorunlarından biri giderek yalnızlaşmak.

Yaş ilerledikçe de yalnızlık kaçınılmazdır: Aile üyeleri veya arkadaşlar ölebilir; ölmeseler bile sizinle vakit geçiremeyecek kadar meşguldürler. Liseden mezun olduğunuzda, üniversiteden mezun olduktan sonra, yeni bir bebeğiniz olduğunda, taşındıktan sonra, çocuklarınız evden ayrıldıktan sonra veya emekli olduğunuzda ya da eşinizi kaybettikten sonra gibi hayatınızın belirli aşamalarında yalnız olabilirsiniz. Bugünlerde birçok ebeveyn hayatlarını çocuklarının faaliyetleri etrafında şekillendiriyor; çocukları büyüyüp yuvadan uçtuğunda kendi dostluklarını derinleştirip, dostluklarına yatırım yapacak zamanları pek kalmıyor. Bu da onları yalnızlığa itiyor. Ancak yalnızlık, herhangi bir yaşam aşamasıyla ilgili olmayan öznel bir his de olabilir.

YALNIZLIĞIN SAĞLIK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ NEDİR?
Hem toplumsal izolasyon hem de yalnızlık, sağlığınız için kötü gibi görünüyor, ancak yalnız hissetmek bundan daha da kötüye gidebilir. Araştırmacılar yalnızlığın insanların genleri üzerindeki etkilerini inceliyorlar. Enflamasyonu teşvik eden genlerin yalnız insanlarda daha aktif olduğunu bulan araştırmacılar; ilaveten, iltihabı inhibe eden genlerin yalnız insanlarda daha az aktif olduğunu söylüyorlar. Bu, yalnızlığın neden astım ve otoimmün hastalıklar gibi inflamatuvar durumlar için risk arttırdığını açıklayabilir. Yalnızlığın erken ölüm için önemli bir risk faktörü olduğu iyi bilinmektedir ve yalnızlığın sağlığa etkileri obezite veya sigara içimiyle aynı derecededir veya daha fazladır. Bu nedenle, yalnızlığınızı azaltmaya çalışmak için adımlar atmak çok önemlidir. Toplumsal düzeyde, yalnız yaşayanlara (özellikle yaşlılara) sosyalleşmeleri için daha fazla fırsat sağlamalıyız.

YALNIZLIĞI ÖNLEMEK İÇİN NE YAPMAM GEREKİR?

Yalnızlıktan kurtulmak için şu dört şeyi yap:

Arkadaşların, ailen veya iş arkadaşlarınla yakın ilişki geliştir. Bu ilişkileri; düzenli olarak kontrol ederek, insanların yaşamlarındaki önemli olayları anlayarak, onları dinleyerek, sana ihtiyaç duyduklarında onlara ilgi göstererek ve hayatın iniş ve çıkışlarında onlara destek olarak geliştir ve derinleştir.

Sosyalleşmenin doğal bir gereklilik olduğu etkinliklere iştirak et. Bir koro faaliyeti, bir kurs ya da yürüyüş grupları, sanat grupları, sportif ya da gönüllü faaliyetler düşün. Biraz araştırma yap ve ardından bunları yoğun programına nasıl sığdıracağına ilişkin belirli bir plan yap. Sosyalleşmeye daha fazla vakit ayırmak için nelerden vazgeçebilirsin?

İlişkilerinle ilgili envanter yap. Sahip olduğun çoğu ilişki yüzeysel ise, bu insanlardan en azından bazılarıyla daha derin ilişkiler kurabilirsin. Hangisiyle daha iyi anlaşıyordun ya da aslında merak edip daha iyi tanımaya değer kimler var. Uzun zamandır kopuk olduğun eski arkadaşlar; iş ya da okul arkadaşlarını yoklayabilirsin.

Yeni insanlarla tanışma fırsatı sağlayan hiçbir etkinliğe duyarsız kalma. Yeni ilişkilerde sabırlı ol. Başlangıçta çok fazla şey bekleme. Dostlukları doğal olarak inşa etmek zaman alır. Yeni bir arkadaşını vaktini çok fazla işgal etmemeye çalış ve biri planladığın bir şeye “hayır” derse bunu kişisel olarak alma. Zaten dolu bir hayatları olabilir ve zaman içinde senin için de yer açacaklardır.

Toplantılar organize etmede aktif davran. Komşuların, iş arkadaşların, eski okul arkadaşların için buluşmalar düzenle. Bir kitap okuma kulübü veya kahvaltılı toplantılar için telefonlarını aktif hale getirin. Bir hafta sonu gezisi, yürüyüş grupları veya piknik düzenleyin. Sosyal bir organizatör olmak cesaret ve çaba gerektirir, ancak ödülleri de buna değer.

Yalnız hissetmek, ilişkilerinizin veya topluluk bağlarınızın toplumsal veya duygusal ihtiyaçlarınızı karşılamadığının bir işaretidir. Yalnız olduğunuzda kendinizi kurban gibi hissetmek kolaydır, güçsüz ve elin kolun bağlıymış gibi hissettirir. Yalnızlığı kişisel yetersizliğinin bir işareti olarak değil, sosyalleşme çabalarındaki eksikliklerin bir sonucu olarak gör. Bazı insanlar çok sayıda aile bireyine sahip olacak kadar şanslıdır fakat diğerleri kendi ilişkilerini kendileri inşa etmek zorundadır. Çoğumuz için yalnızlık, zaman, emek ve duygusal enerjinin yardımıyla üstesinden gelebileceğiniz bir mücadeledir. Adım atman ve eski ilişkileri tazeleyip yeni ilişkiler için etkinliklere iştirak etmek seni kendine getirecektir.”

Yorumlar (0)
Yorum ekle