İlk Görüşte Aşka İnanırmısın? Yoksa Dışarı Çıkıp Tekrar mı Gireyim?

Bir varmış,bir yokmuşla başlarmış her şey.
İşte sen varlıkla yokluk arasındaki çaresizliğimsin.
Aynı göğün altında aynı maviyi içen uzağındayız iki ayrı kentin
İsyanım büyüyor sabrıma karşı.
Gün geceyi dağıtmalı diyorum ama…
Geceden önce ben dağılıyorum.
Dedim ya ben yıldızların koynunda inadına LACİVERT kanıyorum
Sen gece yarısı sanıyorsun sürmelenmiş göz yaşını
Bense gündüzlerden kaçıyorum.
Gizlemek için kahrımı
İçimdeki yalnızlık bastırırda isyanımı
Kimselere anlatamam bu sessiz feryadımı

Ne desem fayda yok.
Ne söylesem dinlemez.
Bir derdi olmasa,yüreğim elbet böyle inlemez.
Kalemim yazmasına yazarda…
Dilim kemikli asla söylemez.
Sessizlik üzerime kabus gibi çökerken…
Sensizlik yüreğimde yara olmuş kanıyor.
Oturmuş hayalinle sohbet ederken…
Gözlerim ufuklarda seni arıyor.

Biliyorum yanaklarda buse değilsin ama…
İsmindeki gamze,içimdeki hasretsin
Ben hasretimi şu mısralarda anlattım.
Gözümdeki yaşları gönlüme yolladım.
Bitmek bilmez hasretinle yüreğimi dağladım.
Bu gece yüreğimi şöyle bi yokladım.
Bir tanem,evet bir tanem
Bilmem ki mecnun’da leyla’yı bu haldemi arardı?
Belki görse halimizi; o da acır ağlardı.
Bir varmış bir yokmuş derler ya!
İşte ben senin varlığında yokluğuna ağladım.